Amsterdam Gezilecek Yerler

AvrupaHollandaAmsterdam Gezilecek Yerler

Yılbaşı programımızı nihayet kararlaştırıp 27 aralıkta Stuttgart’a doğru yola çıktık. Stuttgart Almanya’nın ilk 10 büyük şehirleri arasındadır. Stuttgart havalimanına vardığımızda arkadaşımız bizi karşıladı. 80 km mesafe uzaklıkta bulunan Karlsruhe şehrine doğru yola çıktık.

Akşam yemek, çay, kahve muhabbetinden sonra güzel bir uyku çektik. Planımız Amsterdam için 28 Aralık sabaha karşı 04:00 gibi yola çıkmaktı ama arkadaşımızdan alacağımız arabanın muayenesi yapılmadığı için mecbur 28 Aralık akşam üzerine kaldı yola çıkışımız. Sabah biz kahvaltımızı yapana kadar aracın muayene işlemleri hallolmuştu bile. Kahvaltıdan sonra Karlsruhe’nin merkezindeki alışveriş merkezine gidip verilen siparişleri alıp akşam 19:00’da Hollanda için yola çıktık. Eğer vardığımız gün sabah yola çıkmış olsaydık planımız 2 günAmsterdam, 2 gün Paris, 1 günde Zurich olacaktı. İlk günümüzü Karlsruhe’de geçirdiğimiz için Zurich planımız otomatik olarak iptal olmuş oldu.

Dört buçuk saat sonra Roosendaal’a (Hollanda) vardık. Almanya’dan Hollanda’ya kadar otobandan gittik. Türkiye’de işe giderken inanın daha çok yoruluyoruz. Sanki 2 saatlik yol gitmiş gibiydik. Navigasyon sağ olsun gideceğimiz yerin önüne kadar götürdü bizi. Roosendaal’da annemin en yakın arkadaşında kaldık. Sabah kahvaltı için şehir merkezindeki Roselaar alışveriş merkezinin en üst katındaki La Place’de karnımızı doyurduktan sonra bu alışveriş merkezinin yanında han gibi bir yere girdik.

Kendimizi renkli masal kitapları içindeymişiz gibi hissettik. Bu kadar güzel süsleme, estetik, cıvıl cıvıl renkler içinde minik bir alışveriş merkezi hiç görmemiştik.

Daha fazla geç olmadan hemen tren istasyonunun yolunu tutupAmsterdam için gidiş dönüş biletlerimizi aldık. Bilet alırken saat belirtmeye gerek yokmuş. Dönüşümüz için en son tren saatini de öğrenip 2 kişi gidiş-dönüş 88 euro’ya tren biletlerimizi alarak bir buçuk saat sonra Amsterdam’a vardık.

İstasyona indikten sonra karşıdaki köprüyü geçip dümdüz ilerleyince kendimizi Dam Meydanında bulduk. Dam meydanına girer girmez sol köşede bulunan cafe ye girelim dedik ama boş masa bulmak imkansızdı.

Biz de çaprazında bulunan minik Yip Yelloows Cafe’de kahvelerimizi içtikten sonra Kalverstraat sokağına girdik. Sokak inanılmaz kalabalıktı adım adım yürümek tabiri vardır ya işte bizde aynen öyle yürüdük burada.

Mağazaların tümü sanki bu sokakta toplanmış ve yılbaşına da yalnızca 2 gün kaldığı için haliyle kalabalık olması normal. Amsterdam’ın her sokağı her köşesi ayrı güzellikteydi. Hele bir sokağı var ki Hooftstraat insan kendini alışveriş yapmamak için zor tutuyor.

Bloomenmarkt’a da uğrayıp çiçek pazarını gezdikten sonra Van Gogh müzesine doğru yürümeye başladık. Amsterdam’da tek girmek istediğim müze burasıydı fakat tadilat nedeniyle kısmet olmadı.
Biz de museumplein meydanındaki I AMSERDAM’ın önünde onca kalabalığın içinde zar zor resim çekilip sabırsızlandığımız akşam yemeği için Kerkstraat 41-43 adresindeki Cafe de Klos’a gittik.
Cafe De Klos’ un sokağında dikkatimizi çeken kiralık bisikletçi

Normalde rezervasyon yaptırmak gerekiyormuş ama biz erken gittiğimiz için şansa yer bulmada sıkıntı çekmedik. Kuzu kol (lamb shoulder) ve salyangozu (escargots) şiddetle tavsiye ediyoruz.

2 kişi ortaya 1 kuzu kol, salyangoz ve 2 kadeh şaraba 40 euro ödedik. Fiyatlar gayet uygundu. Yemeğimizin bitmesine yakın neden rezervasyon yapılması gerektiğini anladık. Yığınla insan kuyruğa girmiş boş yer bekliyorlardı. Zaten topu topu 4-5 masa var içeride birde barda oturulan yerler. Yemeğimizi de yedik artık sıra geldi Space Cake yemeye. Bahsettiğimiz keki yemek için The Bulldog’ a gitmemiz gerekiyor. Bulldog Leidseplein bölgesinde meydanın tam ortasında. Kek yemek için Bulldog’un alt katına indik 1 keke 7 euro vererek keklerimizi aldık. Aslına bakarsanız tadı bildiğimiz çikolatalı kek. Bir çırpı da yedikten sonra neler olacak diye beklemeye başladık ama nafile hiçbir şey olmadı.

Hayal kırıklığı ile Red Light bölgesine gittik. Kişi başı 40 euro’ya Casa Rosso’da live sex izleyebilirsiniz.
Kişi başı 2 euro karşılığında 2 dakikalık gereksiz saçma anlamı olmayan kadınların yuvarlak bir alanda yarı çıplak kendilerince seksi sanılan gösterisi izlenebilir ama tavsiye etmiyorum. Bunu izlemek için 1 dakikanıza bile yazık olur. Sokakta sağlı sollu camekanların içinde kadınlar öylece duruyor, bekliyorlar ki müşteri gelsin. Zaten baktınız ki perde kapalı içeride müşteri var.
Red Light’ı şöyle bir turladık ama bunca yıllık uzak doğu tecrübesi olan bizleri tabi ki sarmadı 🙂 Kadınlar sanki Kerhaneden fırlamış gibiydi. Burdan çıkıp taksiyle 15 euro karşılığında Jordan’a gittik. Gitmemizle dönmemiz bir oldu.

Amsterdam’ın diğer bölgelerine göre oldukça sessiz ve sakin bir yerdi. Buradan yürüyerek Dam meydanına giderken Torensluis Bridge’da ünlü sosyalist yazar olan Multatuli büstünün resimlerini çektikten sonra köprüyü devam edince sokak arasında Magic Mushroom satılan ufak bir dükkana rastladık. Tabi Orkun kek de aradığını bulamayınca tutturdu bu mantarı yemeğe. Mantarın paketi 20 euro, iyice çiğneyerek ve bol su tüketilerek yenmesi gerekiyormuş. Ama Orkun leblebi yer gibi indirdiği hepsini miğdeye.

Roosendaal’a dönüş için son tren 23:30 olduğundan istasyona ilerledik. Aslında bu tür şeyleri yedikten sonra bunun kafasını yaşamak için gece eğlenmeye gitmek gerekir. Ama kek den sonra mantarda bir işe yaramaz diye düşündüğümüzden Amsterdam da kalıp eğlenmek yerine trene atlayıp Roosendaal’a doğru yola koyulduk. Ama bu mantar kek gibi çıkmadı. Yolda Orkun’un halüsilasyonları başladı 🙂

Onun için yol pek bitmek bilmedi. Roosendaal’a vardıktan sonra mantarları satan adamın tavsiyesini dinleyip şekerli şeyler (meyve) yiyerek mantarın etkisinin geçmesini sağladık.

Amsterdam Gezilecek Yerler

Leidsplein : The Bulldog Cafe

Dam Square : Madam Tussaud bal mumu müzesi ve Royal Palace bu meydanda.

Oude Kerk Kilisesi : İstasyondan Dam meydanına doğru yürürken sağ tarafta bulunan bu kilise gotik stilde yapılmış olup sekizgen kulesi ile görülmesi gereken yerlerden biridir.

Waterlooplein : Amsterdamın en büyük meydanlarından biridir. Gündüzleri kurulan pazarda gezebilirsiniz. Magare Brug köprüsü ve Rembrandt müzesi de burada bulunuyor.

Nieuwmark : Meydan da ki eski şehir kapısı olan De Waag muhakkak görülmeli.

Museumplein Meydanı : Van Gogh Müzesi, Rijkd Müzesi, Voldenpark ve I AMSTERDAM’ın bulunduğu bölge.

Westerkerk : Westerkek Kilisesi ve hemen kilisesinin yanında Anne Frank Evi bulunuyor. Anne Frank isminde ki Yahudi kızın II.Dünya Savaşında Alman işgali sırasında Nazi askerlerinden saklandığı ev.

Red Light District : Casa Rosso da live sex izleyebilirsiniz.

Rembrandtplein : Hollandalı ressam Rembrandt Harmenszoon van Rijn’ın heykeli burdadadır.

Gezi Tarihi : Aralık 2012

GEZGİN ÇİFT

Biz Orkun ve Neslihan. 2008 yılında hayatımızı birleştirdik. Ardından GEZGİN ÇİFT isimli web sitemizi kurarak gezilerimizi, anılarımızı buraya yazar olduk.

2014 yılında her ikimiz de mesleğimizi bırakıp tam zamanlı gezmeye karar verdik. Aradan geçen kısa bir süre sonra bizimle gezmek isteyenlere liderlik yaparak şimdi hem geziyor hem de gezdiriyoruz.

Hakkımızda daha fazla bilgi için BİZ KİMİZ sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Diğer Yazılar
İLGİLİ